25 Eylül 2016 Pazar

Torre Delle Grazie Chianti Classico riserva 2012 (Toskana, İtalya)

Chianti (kiyanti okunur) İtalya'ya özgü tanınmış bir şarap denominasyonu. Toskana'nın merkezinde, Floransa ile Siena şehirleri arasında yeralıyor. Chianti Classico ise Chianti şarap bölgesinin merkezinde bulunan en eski ve en ünlü alt-alanına ait bir isimlendirme.

'Torre Delle Grazie' alışveriş yaptığımız marketin İtalya şaraplarına ayırdığı raflarda, o. ile sıklıkla karşılaştığımız bir üretici/negosyan. Torre Delle Grazie tarafından üretilmiş bu Chianti Classico ise DOCG statüsüne sahip, iki yıl meşe fıçıda dinlendirilmiş (riserva) bir sangiovese sepajı. Kiremit tonlara yakın koyu kırmızı renkte, rustik ve topraksı karakteri ağır basan, ince-orta gövdeli, dengeli, tanenik,  %13.5 alkol oranına sahip yemek dostu hoş bir şarap. 

Dünyada chianti şarabının karakteristik tat ve koku yelpazesi, taze meyveleri, kurutulmuş etleri, akdenize özgü baharatları ve meyve sirkeleri ile bir italyan pazarına benzetiliyor. Teşbihte hata olmaz; bu şarap da bir istisna teşkil etmiyor. 

Bol baharatlı canlı bir burunla karşılıyor insanı; siyah orman meyveleri, karabiber ve vanilya notaları hakim - fıçıdan gelen meşe nüansları da arkadan kendini hissettiriyor. Damakta asitlilik derecesi olması beklenenden biraz sönük kalıyor gibi.* Sağlam tanenik yapısı ise öne çıkıyor. Topraksı nüansların hakim olduğu orta damakta közlenmiş biber, karabiber, balzamik sirke, kurutulmuş et ve yaş tütün notaları hissediliyor. Bitimi ise orta uzunlukta.

Aperatif olarak düşünülmemesi gereken ama yemek dostu, akdeniz mutfağı ile de çok uyumlu bir kırmızı. Özellikle domates soslu makarna ve pizzaların yanına yakışıyor - fakat nedense mantarla pek anlaşamıyor gibi görünüyor.


*not:  Bu şarapta meşe fıçı etkisinin biraz fazla hissedildiğini düşünüyorum. Asiditesinin canlılığını öldüren de yine yanlış yada aşırı fıçı kullanımı olabilir...

Görsel: Vincenzo Campi (1536-1591), Market Scene

20 Eylül 2016 Salı

Señorío Real Roble Oak Aged Ribera del Duero 2013 (İspanya)

Kuzey İspanya'nın Castilla y Leon bölgesindeki önemli şarap bölgelerinden Ribera del Duero'da DO statüsünde üretilmiş, 4 ay meşe fıçıda bekletilmiş bir tempranillo sepajı. 

Koyu kırmızı renkte, zengin, orta gövdeli, oldukça sağlam bir strüktüre sahip; canlı asiditesi, yuvarlak tanenleri ve %13,5 alkol oranı ile dengeli ve bütünlüklü güzel bir kırmızı. Hafiften portoyu andıran zengin bir burnu var:  vanilya, hindistan cevizi, vişne şekeri, tütün ve baharat nüansları hakim. Burundan damağa bir süreklilik olduğu da söylenebilir ancak bitime yakın meyan kökü ve balzamik nüanslar öne çıkıyor. Bitimi ise orta uzunlukta; baharat, vişne ve tütün nüansları hakim. 

Tek başına bence biraz fazla sert ve güçlü bir şarap olmakla beraber mükemmel bir yemek eşlikçisi. Özellikle olgun peynir çeşitleri ve kırmızı et ile çok uyumlu. O. ile beraber en çok tercih ettiğimiz şaraplardan biri (fiyatı da uygun; 25tl civarında satılıyor). Señorío Real'i benzer fiyat aralığındaki diğer şaraplardan ayıran en önemli özelliği sağlam ve her anlamda bütünlüklü yapısı. (Bu arada umarım ithalatı durdurulmaz - çünkü geçtiğimiz hafta sonu O. raflarda görememiş...)

Görsel: Henri Matisse, Still Life.

5 Eylül 2016 Pazartesi

LA Antre Öküzgözü Boğazkere 2012 (Türkiye)

LA şarapçılığın Antre serisinden öküzgözü boğazkere kupajı, uygun fiyatı ile derli toplu bir sofra şarabı denebilir. Aperatif bir bar yada kokteyl şarabından ziyade bir yemek eşlikçisi olarak düşünülmeli. Özellikle humusla beraber çok başarılı bir ikili oluyorlar.

Şarabın %13,5 alkol oranı, asitli ve güçlü (ve biraz köşeli) tanenleri ile iyi dengelenmiş, içerken rahatsız etmiyor. Fakat yüksek asiditesine rağmen tazelikten ve canlılıktan uzak olduğu söylenebilir.* Nitekim yerel üretim şarapların bir kısmında olduğu gibi bu şarapta da meyvemsi notalar daha ziyade şekersi ve reçelsi. Yine de oldukça aromatik ve hoş bir burnu var. şekerli kırmızı meyve, vanilya ve hafif odunsu nüanslar (meşe?) hakim. Ancak damakta burundaki görece zenginlik ve yoğunluk dağılıyor. Aromalar varla yok arası; hafif vişne reçeli, balzamik sirke ve yeşil biber notaları hissediliyor. Bitimde ise belli belirsiz isli, baharatlı ve yeşil tatlar hakim. Bitimi de oldukça kısa.

En iyi performans için ise mutlaka 1 saate yakın havalandırılmalı. Humusla beraber harikalar yaratıyor evet ama patlıcanlı mezelerle beraber düşünüldüğünde de umut vadediyor. Ancak 2012 vintajı inişe geçmiş gibi... bu nedenle biran önce tüketilmeli bence.

* Bu durum aklıma şu soruyu getiriyor: şarap üretilirken asit sonradan ilave edilmiş olabilir mi.Veya 2012 vintajı inişe geçti, ömrünü doldurdu, bütünlüğünü kaybetti?

Görsel: Hummus Behind A Wall is a painting by Corey Habbas

1 Eylül 2016 Perşembe

Luis Pato Vinho Barrio 2001 tinto (Beiras, Portekiz)

Şarap dünyasında, "orta damakta boş" ifadesi genel olarak şaraba ilişkin oldukça olumsuz bir yargı belirtir. Vinho Barrio (vinyo baryo) da hakikaten orta damakta boş bir şarap. Ama nasıl boş?  Kendisi boşluğun şaşırtıcı bir tat ve koku mimarisinde vücut bulmuş hali gibi... desem abartmış mı olurum.

Vinho Barrio, nevi şahsına münhasır, tuhaf ve şaşırtıcı karakterde bir şarap. İnsanı, burunda yoğun ve kompleks bir aroma paleti ile karşılıyor: kızarmış muz, hindistan cevizi, incir ve böğürtlene, alttan hafif balzamik notalarla, tütünsü, topraksı nüanslar eşlik ediyor. Kaliteli bir porto burnunu andırıyor. Fakat bir yudumda bütün bu güçlü aromalar orta damakta birdenbire dağılıyor. Damakta oluşan bu boşluk hissi, yanağı çevreleyen güçlü tanenlerle çerçevelenip adeta mekansallaşıyor. Bitimde ise yoğun aromalar geri dönüyor ancak bambaşka bir biçimde. Burundaki meyve ağırlıklı notaların yerini beyaz biberin öne çıktığı baharat ağırlıklı bir palet alıyor.

Deneyim bakımından Vinho Barrio'dan bir yudum almak, ortasından nehir geçen ve nehrin iki yakası adeta iki farklı dünya olan bir şehirde köprüden karşı kıyıya geçmek gibi: şaşırtıcı ve heyecan verici. Bu şarabın, içtiğim en özgün şaraplardan biri olduğunu düşünüyorum. Yalnız, bir olumsuz tarafı belki Portekiz ortalamasının üstündeki fiyatı; nitekim fetişi var şarap dünyasında - tamamen başka bir sebepten. Luis Pato bu şarabın yapıldığı 80 yaşındaki bağı sökmüş. 2001 vintajı da toplanan son mahsülden, yaklaşık 5900 şişe kadar üretilmiş - başka yok. (Tabi tekrar dikilmiş bağ hatta şarap yapmaya da başlamışlar.... Ama nerde 80 yıllık bağ nerde 5-10 yıllık bağ...falanfıstık ) Şarap camiasındaki fetişin sebebi bu.

Bu arada Luis Pato, Portekiz'in Bairrada şarap bölgesi içinde en eski, en tanınan ve sevilen bağcı-üreticilerden. Ününü de hakediyor; güzel şarap yapıyor... Kendisi Bairrada bölgesinin Portekiz'de bir şarap denominasyonu (DOC) olmasına da önayak olmuş bir isim - Heyhat - Şimdi ise kurduğu denominasyona giremiyor-girmiyormuş; web sayfasında deklare ettiği Rebelliği bundan. DOC çerçevesinde üzüm çeşitlerine getirilmek istenen bazı sınırlamalara karşı çıkmış, sonunda da millet toplanıp amcayı denominasyondan atmış mıymış neymiş... Dolayısıyla en iyi Bairrada şaraplarından biri "Bairrada şarabı" olarak satılamıyor şimdi - İroni, hayatın 99 adından biridir - Bu nedenle Vinyo Baryonun da denominasyonu Bairrada değil dikkat ederseniz daha genel bi denominasyon: 'Vinho Regional Beiras'. Şişedeki ördek resimleri ise de üreticinin soyadından: "Pato" portekizce ördek demek-miş.

Sıkıcı şarap terminolojisine dönecek olursak; bu şarap, doğal maya kullanılarak ve filtrelenmeden, Portekiz'in yerel üzümü 'baga'dan üretilmiş bir monosepaj. Bu yönüyle de şaşırtıcı aslında çünkü baga hem yetiştirilme zorluğu hem de yüksek asit ve tanen içeriği nedeniyle genelde harman şarapların ikinci yahut üçüncü üzümü olarak kullanılıyor. Böylece harmanlanan kupajın strüktürünü güçlendiriyor ve yıllanma kapasitesini arttırıyor. Fakat monosepaj olarak kullanıldığında, hele de şarap gençken tüketilirse.... ne diyim - eğer sabah kahvaltısında yarım limon yiyip, yumurtanıza biberi boca ettikten sonra zift gibi demli çayınızdan yudumlayan bir insan değilseniz - dağıtır, ağız burun bırakmaz.  Pato'nun rebelliğinin sırrı biraz da burada: bu zor üzümden yüksek asit ve tanen oranı ile dengeyi biraz yukarda bulsa da; zengin, dengeli, aromatik ve şaşırtıcı bir monosepaj yapmayı başarmış.

* http://www.luispato.com/Default.aspx
Görsel: the Heydar Aliyev Cultural Center in Baku, Azerbaijan. Mimarı Zaha Hadid.