29 Nisan 2016 Cuma

la rioja alta gran reserva 904 2005 (Rioja, İspanya)

904 gibi şaraplar hakkında yazmak hayli güç oluyor açıkçası. çünkü bu tür şarapların hakim şarap yazını yöntem ve termi- nolojisine sığmayan, nevi şahsına münhasır bir karakteri var. yani yapısal ve aromatik öğeler listesi toplamını aşan; bu toplama indirgenemeyecek bir 'fazlalık' var...

ingiliz şarap yazınının babalarından hugh johnson, la rioja alta, muga ve lopez de heredia için riyohanın üç klasiği demişmişti - zannederim buradaki "klasik", edebiyat klasikleri anlamında "klasik" -. biz de, o.nun kardeşi ispanya'ya gidince, alta'nın 904'ünü ve muga'nın reserva seleccion especial'ini içme fırsatı bulduk. (sağolsun)

904, la rioja alta'nın (modern teknolojileri dışlamadan) geleneksel stilde ürettiği, 40 yaşındaki bağlardan toplanmış %90 tempranillo ve %10 graciano üzümlerinden oluşmuş bir kupaj. şarap 4 yıl eski amerikan fıçılarda ve 5 yıl da şişede bekletilmiş.

kendisi koyu kırmızı, ortalama denebilecek gövdesi, canlı asiditesi ve saten dokusu ile oldukça kompleks bir buruna sahip: kirazımsı vişnemsi meyve notalarına eşlik eden bir topraksı buğu içinde tütün kokusu; alttan alta hissedilen baharat (karabiber) ve füme bukeler ve yine tatlı tatlı fakat çoook hafif vanilya ve hindistan cevizi... damakta ise meyvemsi notalar biraz daha geride kalıyor sanki; dolayısıyla burunda olduğundan daha topraksı ve vejetal. bitimi ise oldukça uzun. şarabın oldukça çeşitli ve kompleks yapıdaki aroma paleti -belki yıllanmanın etkisi ile-  pastel tonlara sahip; sanki her biri bir sis perdesi içinde belirginleşip sönümleniyor gibi... dolayısıyla barındırdığı tüm aromatik çeşitliliğe rağmen fevkalade 'sakin' bir şarap. 

904'ün çeşitlilik içinde sakinliği beni hayran bıraktı; esnekliği hayrete düşürdü (nerdeyse her yemeğe eşlik edebilir), ve stabilitesi saygı uyandırdı (saatler sonra bile yapısı, aroma profili değişmiyor) diyebilirim. ama sevdim mi? hm. açık konuşmak gerekirse 904'ün herkesin damak zevkine uyacak bir şarap olduğu söylenemez -tabi eğer böyle bir şey varsa- . benim damak zevkime de pek uygun olduğunu söyleyemem ama bir daha karşılaşırsam reddebileceğim bir kırmızı da değil.

görsel: alan barrett'ten bir fotoğraf.


26 Nisan 2016 Salı

Emile Durand Bourgogne Pinot Noir 2012 rouge (Burgonya, Fransa)
















hesaplı sayılabilecek, jenerik apelasyonu ile ortalama bir negosyan (négociant) şarabının insanı şaşırtması kadar güzel bir şey var mı.

emile durand burgonyasını - zannediyorum aralık ayında - metro marketten 37tl'ye almıştık. avrupa satış fiyatının altında idi - enteresan. O. şişeyi 15 °C'ye kadar soğutup kadehlere doldururken de aslında beklentimiz bir hayli düşüktü. -aynı üreticinin geçmiş vintajlarına biraz burun kıvırmıştık diye hatırlıyorum- herneyse... ne diyordum

peynirli pizza ile birlikte kadehlerde transparan yakut renginde kırmızılar... bir bekledim, iki çevirdim, daldırdım burnumu; oldukça hoş kokulu ve kompleks bir burun! önde kiraz, yanında frambuaz, onlara eşlik eden yoğun baharat özellikle karabiber ve arkadan arkadan vanilya. veeee efendim bir tazelik bir yağmur kokusu mu ıslak çakılların buğusu mu - şarap dünyasında mineralite denen alametifarika.

damakta da şarabın zarif ve ince gövdesine tezat bir aroma çeşitliliği... burun ve damak sürekliliğine ek olarak orta damakta kendini hissettiren yeşil biber. - gerçi şarapta yeşil biber tadı pek pozitif algılanmıyor anglo-sakson şarap yazarları tarafından. fekat ben seviyorum (yeşil biber sevilmez mi arkadaş. bu adamları da anlamak güç). şarap havalandıkça ve oda sıcaklığına yaklaştıkça yeşil biber tadı meyanköküne dönüşüyor- ama böyle biraz arkadan, inceden inceye hissediliyor...

bu nasıl bir koku, zerafet, incelik, tazelik, çeşitlilik... diğer yandan damağı da hiç yormuyor, atlayıp patlamıyor, sakin ve narin. alkol oranı da %12,5. bitimi orta uzunlukta. ba-yıl-dım. o. da sevdi. peynirli pizzanın yanına da yakıştı (kırmızı etle beraber olmaz ama ezilir). 

sonuç olarak emile durand burgonyasının 2012 vintajını bir sofra şarabı için hakikaten iyi bulduk. oldukça

*görsel: superstudio, "life supersurface", 1972.

not: 30.4.2016 itibariyle market raflarında 2012'yi bulamadık. 2014 vintajı vardı. 2014 nasıldır henüz bilemiyorum.