Katalonya'da, kavanın (cava) üretildiği Penedés (DO) bölgesinden bir cabernet savignon (%85) ve tempranillo (%15) harmanı. Reserva statüsündeki bu Katalan şarabı en az bir yılı meşe fıçıda olmak üzere toplam 3 yıl dinlendirilmiş. Hugh Johnson'ın 2-4/4 yıldız verdiği Torres ise İspanya'nın en iyi üreticileri arasında sayılıyor. Torres'in kırmızılarından özellikle övgü alanlar: Mas la Plana, Grans Muralles ve Reserva Real. Milmanda ise en iyi beyazları arasında anılıyor.
Torres Gran Coronas Reserva, koyu bordo renginde, orta asitli, olgun ve yuvarlak tanenli, fıçı ile iyi entegre olmuş, %14 alkol oranına sahip güçlü, canlı ve zengin bir şarap. Burunda zeytin (yağı), yeşil biber ve topraksı nüanslarla içiçe geçen tatlı ve olgun, incir, karadut gibi meyvemsi notalara tarçın, karabiber ve vanilya gibi baharatlı kokular eşlik ediyor. Burun damakta devam etmekle beraber, havalandıkça daha balzamik ve pekmezimsi nüanslar da ekleniyor. Baharatlı ve meyvemsi karakterdeki bitimi ise oldukça uzun. (ızgara etler ve olgun peynirlerle beraber 17°C de servis edilmesi öneriliyor.)
Güney (sıcak iklim) şarapları genelde mekansal planda; kuzey (soğuk iklim) şarapları ise zamansal düzlemde daha zengin ve derinlikli gibi geliyor bana. Sanki güney şarapları bir hikayeyi (teruar diyelim ona) "an" da yakalayıp dondurmaya çalışırken; Kuzey şarapları hikayesini 3. ve 4. boyutta; zamansal planda anlatmaya daha eğilimli gibi. Bu bakımdan, (yıllanmış) Katalan şaraplarının izlenimci, yer yer dışavurumcu bir karakteri var gibi geldi bana... Kokular ve tatlar daha parlak, grift ve derinlikli iken, zamanda daha durağan ve daha kalıcı. Belki de diyorum -misal- Gaudi'yi yada Ramon Casas'ı anlamak için Katalan şarabı içmek gerekiyormuştur...
Görsel: Ramon Casas i Carbó, (yağlıboya)