19 Kasım 2016 Cumartesi

M. Chapoutier Les Vignes de Bila-Haut, Cotes du Roussillion Villages 2013 kırmızı (Roussillion, Fransa)

Bazı güney Fransa şaraplarında şeytan tüyü var. Michel Chapoutier'nin (mişel şaputiye) Les Vignes de Bila-Haut (le viny dö bila-o)'su da onlardan biri.

Şarabın üretildiği Roussillion bölgesi, Akdeniz ikliminin hakim olduğu, Fransa'nın güney-batı ucunda İspanya -Katalonya- sınırında bulunuyor. Pirene dağları Katalonya ile fiziksel ve siyasi bir sınır çiziyor olsa da Katalan kültürünün oldukça baskın olduğu bir yer burası - iş bu sebep, Roussillion (sek) kırmızıları, Fransız şaraplarından çok İspanyol kırmızılarına benzetiliyor.

Özellikle vins doux naturels olarak adlandırılan güçlendirilmiş (fortified) tatlı şarapları ile öne çıkan bir bölge Roussillion. Sek şarapları açısından, evet,  bir Bordo, Burgonya yada Ron kadar kendini kanıtlamış değil belki ama birincisi: Güney Fransa'nın (bana göre) efsane apelasyonu Collioure bu bölgede yer alıyor, ve ikincisi: bölgenin bitki örtüsü Fransızların garrigue dediği, bizdeki adıyla maki - artık makro-floradan mıdır mikro-floradan mıdır; rüzgarından mıdır bağından toprağından mıdır nedir, burada yerinde üretim yapan bazı tek bağ şaraplarında, (Rhone'daki gibi) zeytin, kekik, ardıç, biberiye vs. gibi, şaraba derinlik ve kimlik kazandıran akdeniz koku ve tatlarını algılamak mümkün olabiliyor.

Gelelim can alıcı soruya: Les Vignes de Bila-Haut, böylesi bir özgünlüğe ve kompleksiteye sahip mi? - bence değil... ama yine de bir potansiyeli bir derinliği var - hissediliyor. Bu şarap Chapoutier'nin Cotes du Roussillion Villages AOC dahilinde ürettiği serinin alt gamdaki şarabı; beklentileri de çok yüksek tutmamakta fayda var. Ama aynı serinin bir üst gamdaki şarabını da (Les Vignes de Bila-Haut Occultum Lapidem) merak etmemi sağladı açıkçası....

M. Chapoutier'nin Bila-Haut bağları, Cotes du Roussillion Villages apelasyonu dahilindeki Agly Vadisi yamaçlarında, gnays (metamorfize olmuş granit) ve şist tabanlı bir toprak yapısına sahip eğimli bir arazide bulunuyor. Cotes du Roussillion Villages apelasyonu, bağlarının büyük çoğunluğunun vadi tabanında değil de yamaçlarda bulunması sebebiyle, daha genel Cotes du Roussillion' a göre kalite bakımından bir basamak yukarda. Güneşli bir bölge olduğu için burada üretilen kırmızıların büyük çoğunluğu güçlü, meyvemsi, gövdeli, yoğun ve tanenli şaraplar.

Les Vignes de Bila-Haut, elle toplanarak hasat edilen %50 syrah, %35 grenache, %10 carignan ve %5 mourvedre üzümlerinden yapılan bir harman. Mora çalan yakut kırmızısı renginde, dengeli, yuvarlak, meyve-baskın, açık, yoğun, gövdeli ve tanenli. Yuvarlanmış güçlü tanenleri şaraba kadifemsi bir doku kazandırmış. 'Sıcak', samimi ve davetkar bir şarap ancak alkol oranı (bence) biraz fazla %14. Olgun meyve ağırlıklı açık bir burnu var: önde ahududu, böğürtlen, kiraz ve siyah incir aromaları hafif vanilya ve baharat nüansları ile derinleşiyor. Burun ve damak sürekliliğine sahip: damakta yuvarlak; meyve baskın bir tat profiline baharatsı notalar (garrigue?) eşlik ediyor. Asiditesi oldukça güçlü ve canlı bir şarap. Damakta kalıcı, bitimi ise meyvemsi ve uzunca.

Akdeniz mutfağı ile de genel olarak uyumlu; kekik, biberiye, kimyon ve pul biber gibi baharatlar ve zeytin yağı ile iyi geçinen bir şarap. Kendisini (16°C - 18°C'de) köfte tavanın yanında açtık, yakıştı. Diğer yandan alkol oranı oldukça yüksek, tanenli, gövdeli ve güçlü bir şarap olduğu için iki kişilik bir yemekte biraz ağır kaçtığını hissettim. Bence bu şarap daha kalabalık sofralarda daha bir keyifle içilebilir... 

Görsel: Alfredo Roldan, "La pamela verde" (yağlı boya).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder